burakozgurfb
Moderatör
Yaş : 33
Kayıt tarihi : 26/08/08
Mesaj Sayısı : 371
Rapcisi : Sagopa Kajmer/Kuvvetmira
İş/Hobiler : LisE ÖrEncİSİ[UğuRsuZ mEsLeK]
Lakap : Mohikan
Karizma Rep: (100/0)
|
Konu: Fable:The Lost Chapters Ptsi Şub. 02, 2009 3:57 pm |
|
|
Alıntıdır arkadaşlar. Bu oyunu zamanında çok seve seve oynardım.Hatta oyunu bitirip,oyunda bana aşık olan birisiyle evlenmiştim Emin olun sosyal yaşantı var,görevler var,evlenme var çok harika bir oyun. Neyse sizi fazla oyalamadan başlayalım. Xbox"ı kasıp kavuran, eleştirmenler tarafından bir sürü ödüle layık görülen, dehşet olmakla birlikte güzel olabilme kapasitesine sahip, hatta ve hatta bazılarına Xbox aldırtan (bu biraz abartılı oldu galiba) güzide oyun Fable: The Lost Chapters, sonunda PC"lerimize de konuk oldu ve böylesine önemli bir oyunu siz okuyuculara tanıtmakta bana düştü. Evet, dediğim gibi oyunumuz bundan yaklaşık altı ay önce Xbox"a çıktı. Yukarıdaki abartılarımı bir kenara itersek Fable, piyasaya çıktığı dönem gerçektende RPG severler tarafından beğenildi ve oynandı. Aynı zamanda ufak tefek eksileri yüzünden eleştirildi de. Kısa sürmesi konusunda, giysi çeşitliliğinin az olması ve fps sorunları konusunda bir sürü şey yazılıp çizildi. Daha sonra PC"ye de çıkacağı haberi duyurulunca, biz oyun severler eski versiyonunda bulunan olumsuzlukların giderilmesi umuduyla (her konsol çevrisinde olduğu gibi) beklemeye başladık. Sonunda beklenen gün geldi ve Fable, yeni ismiyle Fable: The Lost Chapters Eylül 2005 itibariyle monitörlerimizle buluştu.
Role Playing oyunları her zaman benim favorim olmuştur. Genelde bilgisayarımın başına oturduğum zaman, masaüstünde güzel bir RPG oyununun ikonunu görmek isterim. Ama ne yazık ki bu türden oyunlar ya hep PC"ye geç çıkar, ya da çok seyrek. Xbox olsun, PS2 olsun RPG türündeki oyunların çeşitliliği bakımından PC"den öndeler. Ama bilgisayarda da tabii ki konsolları kıskandıracak kadar güzel yapımlar oldu. Ne de olsa bizim mouse"umuz var. Bunlara örnek olarak Elder Scrolls serisi gösterilebilir. Bilgisayara bu tür oyunların seyrek çıkması, oyuncuların yeni yapımlardan beklentilerinin de çok olmasına sebep oluyor. Ama çok şükür Fable: The Lost Chapters beklentilerimizi aşan, harika bir oyun olarak karşımıza çıktı. Bence Fable"nin güzel bir oyun olacağı Xbox versiyonundan önce de belliydi. Çünkü Fable, oyun üstadı olan Peter Molyneux tarafından yapıldı. Kendisini Black & White ve şu an yapım aşamasında olan The Movies"den hatırlayabiliriz. Yani, oyunumuz emin eller tarafından yapıldı. Bu yüzden başarılı olması kaçınılmazdı. Şimdi giriş kısmını daha fazla uzatmadan bu rüya yapımın konusuna geçelim.
İsmi Hakikaten İyi Düşünülmüş Bir Oyun
Oyunumuza ilk başta çocuk olarak başlıyoruz. Questleri tamamladıkça ve oyun içerisinde zaman geçirdikçe, karakterimiz gelişiyor ve yaşlanıyor. Oyunun başındaki kısa videonun ardından, babamız bize kız kardeşimizin doğum gününü unuttuğumuzu hatırlatıyor ve oyunda ki ilk quest"imizi alarak başlıyoruz. Buradaki görevimiz kız kardeşimize hediye almak. Bunu bir alıştırma bölümü olarak adlandırabiliriz. Hediye için yaptığımız bir iki kısa şeyden sonra köyümüz haydutlar tarafından, başka bir deyişle kötü adamlar tarafından saldırıya uğruyor. Bu haydutlar köyü talan edip, kız kardeşimizi kaçırıyorlar. Ayrıca burada bir sürü üzücü olay yaşanıyor. Küçük kahramanımızın gözü önünde babası katlediliyor. Biz de kahramanlar mezhebinin (bundan sonra Heroes" Guild olarak bahsedeceğim) başında olan kişinin yardımıyla hayatta kalıyoruz. Daha sonra bu kişi bizi Heroes" Guild"e götürerek bir kahraman olmamız için, eğitilmemizi sağlıyor. Kısa bir videonun ardından, 18 yaşında bıçkın bir delikanlı olarak oyuna başlıyoruz. Tabii konu bununla sınırlı kalmıyor. Oyunda ilerledikçe dallanıp budaklanıyor. Ayrıca konuya, verdiğimiz olumlu ya da olumsuz kararlar da etki ediyor. Hikaye hakkında daha fazla bilgi verip, oyunun tadını kaçırmak istemiyorum. Bu yüzden teknik detaylara geçelim.
Bana Göre Yılın Oyunu
Her yazımda olduğu gibi ilk önce grafiklerden başlamak istiyorum. Oyunun bu kulvarda pek bir sorunu yok. Xbox çevrisi olmasına rağmen, türevleri gibi kötü grafiklere sahip değil. Yani olması gerektiği kadar renkli ve detaylı. Karakter modellemeleri ve bazı çevresel detaylar çağın birazcık gerisinde kalmış olsa da bu durum oyun içerisinde hiç fark edilmiyor. Ama bu tabii ki grafiklerin kötü olduğu manasına gelmiyor. Karakter modellemeleri olsun, iç-dış mekanlar olsun oyunun masalsı havasına yakışır düzeyde. Aslında burada önemli olan, oyunun bütün bu grafik detayını sistemi kasmadan gerçekleştirmesi. Çünkü Fable"nin dünyası gerçekten büyük ve detaylı. Gerçi haritalar arası loadingler oluyor ama bunlar oyuncuyu sıkacak kadar uzun değiller, göz açıp kapayıncaya kadar yeni haritaya geçmiş oluyorsunuz. Sadece ilk oyunu açtığımızdaki loading bizi az da olsa bekletiyor.
Aslında grafikler konusundaki en büyük sorun, oyunun bazı ekran kartlarında (ki bunlara benimki de dahil) sorun çıkarması. Bazen oyundaki videolarda ve diyaloglarda yazılar görünmüyor ya da eksik çıkıyor. Fable, oyuncunun kararlarına bağlı bir oyun olduğu için ne yaptığınızı bilememek insanı kızdırabiliyor. İnşallah bu eksi yakında çıkacak bir yamayla düzeltilir. Ayrıca duyduğum bir habere göre oyun MX kartlarda çalışmıyormuş.
Videolardan da kısaca bahsetmek gerekirse, oyunun gidişatı ve hikayesi, aralarda giren kısa videolarla çok güzel bir şekilde anlatılıyor. Daha öncede değindiğim gibi, oyundaki büyülü hava videolarda doludizgin devam ediyor. Hikayenin çizgi romanvari ve masalsı anlatımının bu kadar renkli olması oyuncunun oyundan kopmasını engelliyor.
Abartılacak Kadar Güzel Oyun
Şimdi de oyunun ses ve müziklerinden biraz bahsedelim. Oyundaki seslendirmeler ve çevresel sesler, oyuna yakışır bir biçimde güzeller. Karakter seslendirmelerinde çok özenildiği ilk bakışta anlaşılıyor. Karakterlerin ruh hali seslendirmelere çok iyi yansıtılmış. Bir de buna müziklerin muhteşemliği eklenince oyunun işitsel özellikleri, tadından yenmiyor. Silah seslerinde ve büyü seslerinde olsun, çevresel seslerde olsun yapımcıların gösterdiği özen hemen fark ediliyor.
Müzikler ise, ayrı bir harika. Her haritanın kendine has bir melodisi var. Oyunda kullanılacak parçalarında özenle seçildiği çok belli. Müzikler hiçbir zaman kulak tırmalamıyor. Zaten oyun genelde insanı rahatlatan müziklerden oluşuyor. Ama zindanlara falan girince, o anın ruh haline uygun karanlık parçalarda mevcut. Yani kısacası oyunun ses özelliklerinde kesinlikle bir eksi yok.
Bu Bir Fablsa Hayvanlar Nerede?
Fable: The Lost Chapters"ın bekli de en güzel yanı kontrolleri... Hakikaten çok rahat ve alışması kolay kontrolleri var. Genelde konsol çevrimlerinin her zaman bir kontrol problemi olur. Ya klavyede tuş problemi vardır, ya da Mouse"da bir karışıklık. Ama Fable"de bunların hiçbirisi yok. Ana karakteri birkaç tuşun yardımıyla çok rahat bir biçimde yönlendirebiliyorsunuz. WASD + Mouse şeklinde karakterimizi standart biçimde yönlendiriyoruz. Bununla birlikte E tuşu ile okumuzu, Q tuşu ile kılıçları, baltaları vb. kullanabiliyoruz. Shift ve Mouse tekerleğinin yardımıyla büyüler, 1 ve 9 arasındaki tuşlarla da konuşma, dans etme, item verme gibi eylemleri gerçekleştirebiliyoruz. İşte kontroller bu kadar basit.
Invertory ise az da olsa KotOR serisindekilere benziyor. İksirler, kıyafetler, silahlar vb. ayrı bölümler halinde kullanılıyor. Ama burada da kesinlikle bir karışıklık yok, kullanımı çok rahat. Az daha bahsetmeyi unutuyordum, oyunda savaş sırasında rahat çarpışmamızı sağlamak amacıyla bir düşmana kilitlenme seçeneği konulmuş. Bunun da oynayışa çeşitlilik kattığını söyleyebiliriz. Evet, kontrol kısmında da eksi sayılabilecek bir olumsuzluk yok.
Fiziklere de kısaca değinmek gerekirse, aslında pek bahsedilecek bir şey yok RPG oyunlarında bence fizik pek önemli bir unsur değildir. Aslında böyle fantastik yapımlarda bazı fizik unsurlarının ihlal edilmesi esastır. Oyunda sadece belirli nesnelerle etkileşime girebiliyorsunuz. Ama bunu eksi olarak göstermiyorum. Nedenini yukarıda belirttim. |
|